Organ bağışı, organ nakli bekleyen binlerce kişiye umut veren asil ve hayat kurtarıcı bir eylemdir. Organ bağışı, en özverili davranış olmasına rağmen, birçok kişinin bağışçı olmasını engelleyen sayısız yanlış kanıya sahiptir. Haydarabad, Banjara Hills'deki CARE Hastaneleri Bölüm Başkanı ve Baş Danışmanı Dr. P Vikranth Reddy, Hindistan'da şu anda 500,000'den fazla kişinin organ nakli bekleme listesinde olduğunu, ancak yoğun talep ve bağışçı kıtlığı nedeniyle bunların yalnızca küçük bir kısmının ikinci bir şans elde ettiğini belirtiyor. Bu makale aracılığıyla, giderek daha fazla insanı organ bağışçısı olmaya teşvik etmek için bazı engelleri ortadan kaldıralım.

Organ Bağışı Nedir?

"Organ bağışı, kişinin organlarını veya dokularını gönüllü olarak başka birine nakledilmek üzere vermesidir. Organ nakli, hasarlı veya işlevsiz organların bağışçılardan alınan sağlıklı organlarla değiştirilmesini sağlayan hayat kurtarıcı bir işlemdir," diye açıklıyor Dr. Reddy.

En çok nakledilen organlar akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve pankreastır. Kornea, deri, kemik ve kalp kapakçıkları gibi dokular da alıcıların yaşam kalitesini iyileştirmek için bağışlanabilir. Organ bağışını teşvik etmedeki en büyük zorluklardan biri, halk arasında yeterli farkındalık ve eğitim eksikliğidir. Yanlış kanılar, mitler ve doğru bilgi eksikliği, insanların organ bağışında bulunmakta tereddüt etmelerine veya reddetmelerine neden olmaktadır. Bu eğitim eksikliği, hayat kurtarıcı nakillere ihtiyaç duyan bireyler için çoğu zaman fırsatların kaçırılmasına yol açmaktadır.

Hindistan'daki organ bağışı oranının bu kadar düşük olmasına katkıda bulunan çeşitli faktörler var. Bunlar arasında organ bağışı konusunda genel bir farkındalık eksikliği, yaygın yanlış kanılar ve dini ve kültürel inançlar yer alıyor. Dr. Reddy, bunlardan bazılarını aşağıda sıraladı:

Beyin Ölümü Hakkındaki Yanlış Anlamalar

"Beyin ölümü, nefes alma ve kalp atış hızı gibi hayati fonksiyonları kontrol eden beyin sapı da dahil olmak üzere tüm beyin aktivitesinin geri döndürülemez kaybıyla tanımlanan tıbbi bir durumdur. Koma veya bitkisel hayatın aksine, beyin ölümü beyin fonksiyonlarının tamamen ve geri döndürülemez şekilde durmasıdır," diye açıklıyor Dr. Reddy. Hindistan da dahil olmak üzere birçok ülkede beyin ölümü yasal olarak bir ölüm biçimi olarak kabul edilir ve kalp hala atarken organ bağışına olanak tanır. Beyin ölümü ve dolaşım ölümü iki farklı kavramdır. Beyin ölümü, kalp hala atarken beyin fonksiyonlarının geri döndürülemez şekilde kaybını içerir. Buna karşılık, kardiyak ölüm olarak da bilinen dolaşım ölümü, kalp atmayı bıraktığında ve yeniden başlatılamadığında meydana gelir. Dolaşım ölümünde, dolaşımın olmaması organ hasarına yol açar ve bu da onları beyin ölümü gerçekleşmiş donörlerden elde edilen organlara kıyasla nakil için daha az uygun hale getirir.

Organ Bağışı Hakkındaki Anlayış Eksikliği

Dr. Reddy'ye göre, organ bağışının önündeki en büyük engellerden biri, halk arasında yaygın olan yanlış kanılardır. Yaygın yanlış kanılar arasında, kişinin organ bağışlamak için çok genç veya yaşlı olabileceği veya kişisel sağlık sorunlarının bir kişiyi bağışçı olmaya uygunsuz hale getirebileceği inancı yer alır. Ayrıca, bazıları ailelerinin organ bağışı kararını onaylamayacağından korkarken, bazıları da organ bağışının dini inançlarıyla çelişebileceğinden endişe duymaktadır. Dahası, organ bağışını kabul etmenin erken yaşta vefat ilanına yol açabileceği yönünde bir yanlış kanı da vardır. Dr. Reddy, "Bu yanlış kanıların korkuya ve doğru bilgi eksikliğine dayandığını kabul etmek önemlidir. Gerçek şu ki, 18 yaşın üzerinde ve sağlıklı olan herkes potansiyel olarak organ bağışçısı olabilir" diyerek bu gerçeği çürütüyor.

Aile desteği önemli olmakla birlikte, organ bağışında belirleyici faktörün bireyin yasal onayı olduğunu anlamak hayati önem taşır. Ayrıca, organ bağışı yalnızca hastanın devlet tarafından atanan bir yetkili tarafından beyin ölümü gerçekleştiğinin ilan edilmesi ve ailenin onayının alınması durumunda gerçekleşir.

Dini ve Kültürel İnançlar

Dini ve kültürel inançlar da kişinin organ bağışına bakış açısını etkiler. Ölümle ilgili kültürel gelenekler, insanların organ bağışını düşünme isteğinde rol oynayabilir, ancak çoğu din organ bağışını destekler ve bunu bir şefkat eylemi olarak görür. Bununla birlikte, organ bağışının nihayetinde son derece kişisel bir tercih olduğunu kabul etmek çok önemlidir.

Kavram Yanılgılarının Ele Alınması

Eğitim, organ bağışıyla ilgili yanlış kanıları gidermenin en etkili yolu olarak ortaya çıkıyor. Dr. Reddy'ye göre, kapsamlı kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları, bireyleri organ bağışının faydaları konusunda aydınlatabilir ve yaygın mitleri çürütebilir. Doğru bilgilerin yaygınlaştırılmasıyla, insanlar organ bağışçısı olma konusunda bilinçli kararlar alabilir ve potansiyel olarak birçok hayat kurtarabilirler.

Hindistan'da Organ Bağışını Teşvik Etmek

Hindistan'da çeşitli kuruluşlar, halkı organ bağışı konusunda eğitmek ve önemi konusunda farkındalık yaratmak için yorulmadan çalışmaktadır. Bu girişimler, tıp uzmanları, dini liderler ve topluluklarla iş birliği yaparak engelleri ortadan kaldırmayı ve organ bağışı kültürünü teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Organ bağışı konusunda farkındalığı artırmak ve halkı eğitmek hayati önem taşıyor. Bu, organ bağışıyla ilgili korkuları azaltabilir. İlgili tıbbi süreçler, etik hususlar ve organ bağışının hayat kurtarmadaki olumlu etkisi hakkında doğru bilgiler sağlayarak, daha fazla insan bilinçli kararlar alabilir ve nakil için organların bulunabilirliğini artırmaya katkıda bulunabilir. Dr. Reddy, "Organ bağışı, hayatları değiştirme ve organ nakline acil ihtiyaç duyanlara umut verme gücüne sahip, özverili bir eylemdir. Hindistan'da yarım milyondan fazla insan bu hayat değiştiren fırsatı bekliyor, ancak mevcut arz önemli ölçüde yetersiz. Yanlış anlamaları ortadan kaldırarak, daha fazla insanı organ bağışçısı olarak kaydolmaya teşvik edebilir ve sonuç olarak sayısız hayat kurtarabiliriz." diyerek sözlerini tamamlıyor.

Referans Bağlantı

https://www.onlymyhealth.com/dispelling-misconceptions-about-organ-donation-in-india-1694019330