22 Ağustos 2025
Herhangi bir çocuk kliniğine girdiğinizde aynı durumla karşılaşırsınız: Çocuklar, nedeni belli olmayan mide ağrılarından şikayet ederler. Bazıları kaygılıdır.
Bazıları alışılmadık derecede sinirli görünüyor. Bazıları ise daha önce hiç görülmemiş uyku sorunları veya sinir krizleri yaşıyor. Ebeveynler bunu genellikle "sadece bir dönem" olarak tanımlıyor, ancak yeni ortaya çıkan bilim, bağırsak ve beyni hayal ettiğimizden çok daha fazla şekilde birbirine bağlayan farklı bir hikaye anlatmaya başlıyor.
Bir zamanlar niş bir araştırma alanı olarak düşünülen bağırsak-beyin ekseni, artık çocuk sağlığı ve hastalıkları bakımının merkezinde yer alıyor. Özünde, bir çocuğun sindirim sistemi ve sinir sisteminin sürekli iletişim halinde olduğunu açıklıyor. Ve çoğu durumda, midede olanlar sadece orada kalmıyor; ruh halini, davranışları ve hatta bilişsel işlevi etkiliyor.
Her çocuğun sindirim sisteminde, bağırsak mikrobiyomu olarak bilinen geniş ve karmaşık bir mikroorganizma, bakteri, mantar ve virüs kolonisi bulunur. Bu mikroplar, pasif sakinler olmaktan çok uzaktır ve sindirimde, bağışıklık savunmasında ve hatta beyin gelişiminde aktif roller oynarlar.
Yaşamın ilk birkaç yılında bu mikrobiyal denge özellikle hassastır. Antibiyotik kullanımı, beslenme düzeni, doğum şekli (vajinal veya sezaryen) ve hatta erken yaştaki stres, bağırsakta büyüyen mikrop türlerini şekillendirebilir.
Mikrobiyom bozulduğunda, disbiyoz olarak bilinen bir durumla karşılaşıldığında, çocuklar sadece karın ağrısı yaşamayabilir. Hiperaktivite, sinirlilik, duygusal patlamalar veya odaklanma güçlüğü gibi sorunlar da görülebilir.
Bazı çocuklar yalnızca enfeksiyonlara veya strese değil, aynı zamanda belirli yiyeceklere de tepki verir. Gerçek gıda alerjileri nispeten nadir görülse de, gıda hassasiyetleri ve intoleransları giderek daha sık teşhis edilmektedir.
Çocuklarda süt ürünleri veya glüten içeren besinlerden sonra kurdeşen çıkmayabilir; ancak şişkinlik, yorgunluk, uykusuzluk veya davranış değişiklikleri görülebilir.
Ebeveynler bazen çocuklarının paketlenmiş atıştırmalıklar, şekerli tahıllar veya unlu mamuller yedikten sonra alışılmadık şekilde huysuz veya duygusal olarak dengesiz hale geldiğini bildiriyorlar.
Bu durum "şeker patlaması" olarak nitelendirilse de, genellikle belirli gıdaların, özellikle de aşırı işlenmiş olanların hem bağırsak mikrobiyomunu hem de nörokimyasal sinyalleri nasıl etkileyebileceğine işaret ediyor.
Bağırsaklar, ruh halini ve davranışları etkileyen bir nörotransmitter olan serotoninin %90'ından fazlasını üretir. Bağırsak iltihaplanırsa veya dengesizleşirse, serotonin üretimi düşebilir ve bu da çocukların kaygıya veya ruh hali dengesizliğine daha yatkın hale gelmesine neden olabilir.
Kronik kabızlık, huzursuz bağırsak sendromu veya tekrarlayan "midede kelebekler uçuşması" şikayeti olan çocuklar, yalnızca fiziksel rahatsızlıkları açısından değil, aynı zamanda duygusal ve nörolojik bağlantıları açısından da giderek daha fazla değerlendiriliyor. DEHB ve otizm spektrum bozukluğu (OSB) gibi rahatsızlıklar da bağırsak sağlığı açısından inceleniyor.
Bağırsak sorunları bu rahatsızlıkların temel nedeni olmayabilir, ancak kesinlikle başa çıkmalarını zorlaştırabilirler. Örneğin, sindirim beslenme değişiklikleri, doğru probiyotikler veya beslenme alışkanlıklarını değerlendiren bir terapiyle desteklendiğinde, otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar bazen daha iyi odaklanma veya daha az ruh hali sorunu yaşama eğilimindedir.
Peki ebeveynler ne yapabilir? Neyse ki, bir çocuğun bağırsak sağlığını desteklemek pahalı müdahaleler gerektirmez; sadece bilinçli alışkanlıklar gerektirir.
Tam Gıdalara Odaklanın: Ev yapımı yemekler, mevsim meyveleri, pişmiş sebzeler ve geleneksel fermente gıdalar (lor, idli hamuru veya kanji gibi) iyi bakterileri besler ve iltihabı azaltır.
İşlenmiş Gıdaları Sınırlayın: Rafine şekerler, koruyucu maddeler ve gıda boyalarının bağırsak florasını bozduğu ve bazı çocuklarda ruh hali dengesini etkileyebildiği bilinmektedir.
Sıvı Tüketimine ve Yemek Saatlerine Dikkat Edin: Çocuklar su içmeyi atladığında veya düzensiz beslendiğinde kabızlık ve şişkinlik daha da kötüleşir. Zamanında yemek yemek ve yiyecekleri iyi çiğnemek gibi basit uygulamalar fark yaratır.
Aktif oyun için zaman ayırın: Çocuklar aktif kaldıklarında sindirimleri ve ruh halleri iyileşir. Yeterince hareket etmedikleri takdirde hem mide bulantısı hem de huzursuz bir zihinle karşılaşmak nadir değildir.
Antibiyotiklerin Aşırı Kullanımını Sınırlayın: Antibiyotikler bazen gerekli olsa da bağırsak bakterilerinin işleyişini bozar. Bir tedaviye başlamadan önce doktorunuzla görüşün ve probiyotikler veya diyet desteği gibi iyileşme önlemleri hakkında bilgi alın.
Uykuya Öncelik Verin: İyi dinlenmiş bir bağırsak daha iyi çalışır. Düzensiz uyku düzeni bağırsak-beyin ritmini bozar ve hem mide hem de ruh hali semptomlarını kötüleştirebilir.
Bir çocuk hem sindirim sorunları hem de duygusal veya davranışsal gerginlik belirtileri gösterdiğinde, bağırsak ve beynin nasıl etkileşime girebileceğini daha yakından incelemek iyi bir fikirdir. Günümüzde birçok çocuk gastroenteroloğu ve nörolog, bu örtüşen sorunları daha etkili bir şekilde anlamak ve yönetmek için iş birliği yapmaktadır.
Her ruh hali değişimini veya mide ağrısını yiyeceklere bağlamaktan kaçınmak da önemlidir. Enfeksiyonları, alerjileri ve metabolik rahatsızlıkları dışlayan yapılandırılmış bir klinik değerlendirme şarttır. Ancak birçok aile için sindirim sağlığını davranışsal sohbete dahil etmek, bakım için yeni yollar açar.
Bir çocuğun bağırsağı, sadece yiyeceklerin sindirildiği bir yerden çok daha fazlasıdır; duyusal, hormonal ve nörolojik bir merkezdir. Bağırsaklar sıkıntıya girdiğinde, belirtiler her zaman mide ağrısı şeklinde ortaya çıkmaz.
Gözlerde, seste, gözyaşlarında veya davranışlarda ortaya çıkabilirler. Şimdi öğrendiğimiz şey basit ama etkili: Bir çocuğun sindirimine dikkat etmek sadece mide ağrılarını hafifletmekle ilgili değil. Büyüdükçe nasıl hissettikleri, davrandıkları ve başa çıktıkları konusunda sessiz ama önemli bir rol oynuyor.
Referans Bağlantı
https://health.medicaldialogues.in/health-topics/gut-health/gut-brain-connection-among-kids-when-digestion-impacts-behaviour-dr-vittal-kumar-kesireddy-153819